Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ANLASANA ...

Bu sene dalında kalsın son yaprak da Düşmesin,  karışmasın solgun akşamlarda rüzgarlara ... -KALSIN ! Kalsın ki saklasın beni,bensiz gecelerde Kanasın yaralarım,sarsın,bırakmasın ellerimi -KORKMASIN! Yarını yoksa bugünü yaşasın Sarılsın benden kalan son hatırama Aynalara kimi zaman beni sorsun -ARASIN! Sokak sokak,cadde cadde ama bulamasın Ulaşamasın,bağırsın boşluğa Duyan olmasın,hıçkırıklara boğulsun ağlasın Acı çekmek mi daha zor yoksa  Bile bile sessiz kalmak mı  -ANLASIN ! Farkına varsın artık,yitip gideni Bağırmasın,ağlamasın hıçkırıklarla Yüreğinde dursun adımın heceleri Her bir harf sana,beni hatırlatsın Artık anlamalısın, Sonu yok bu mevsimin Durmayacak son yaprak da dalında Düşmesin isteyeceksin ama düşecek Kalsın diyeceksin,gidecek Karışacak rüzgara,oradan oraya savrulacak Belki de serseri bir yağmur damlasına sarılıp ıslanacak  Ya da  Karşılaşacaksın onunla,yoluna çıkacak Ama görmeyeceksin son bahard
En son yayınlar

KAYIP İLANI

Bir melekmiş kucaklayan gecenin sessizliğini ve Alıp götürürken damla damla düşen yaşlarını Bırakmış ellerini rüzgarın Kanatlanmış ışıl ışıl ay ışığında dualar Bir vedaya karışmış karanlığın karası Bir yerlerde buluşmuş olacakmış o bir damla okyanusa... Bir zaman gelecekmiş; İşte o an kalbim, Hiç olmayacak birinin kalbinde çırpınırken bulacakmış kendini Paramparça olmadan ,yarım kalmadan Bir ip cambazı gibi dikkatli Tedirgin adımları olacakmış Bilmediği bir yerde Bilmediği birinde kaybolacakmış İşte o zaman kayıp ilanları verilecekmiş kalbimin Aranan olacakmış Varken yokmuş sanılan Gittiğinde değerli olan kalbimmiş Sessiz atışlarına çığlıklarım eşlik edecekmiş Ve kalbim günler geçmesine rağmen bulunamayacak umudu sönecekmiş ve Bir mumun son nefesindeki ışık misali           Aydınlatacakmış kendini Ama göremeyecekmiş kimse Ve kalbim sönen bir yıldızın vedasındaki silkinişi gibi Son bir kez parlayarak vedasını sunacakmış Ve k

SON'suz Hayale Mektup Var...

Son satırlarında giden biri var tıpkı her sonbahar ardımda bilmediğim ama içimden giden birileri gibi... Bilmediğim zamanların hüznünü kucaklarken kalbim aslında hiç olmayan ıslak bir aşkın vedasını hayal etmiş. Sayfalarca yazabilirdim sana sayfalarca yazdım hatta adını bilmediğim sokaklarda kaybolurken rastlarım sana belki diye hayaller kurdum. Ben seni hep ıslak sevdim hayallerimde ıslak bir adamı sevdim.  Çocukluğumun bahar kokusunu zaman çalıp giderken bana tozlanmış anılarımı yıkayan ya ğmurlar bırakmış sonbahar sokağıma. Bilmezsin beni bilmem seni lakin  yüzün değil ama kalbi ıslanmış bir adamın gülüşünde saklı hüznü bilirim.hatta O gün geldiğinde ıslak ama mutlu görünmeliyim. Şimdi yağmurlar şehrimde, her yerde yağmurun solosu var, kulaklarda sadece yağmur sesi... Sokaklar sırılsıklam Soğuk var ve sessiz günüm Yağmur... Belki de  boyanabileceğin bir maske,giyip kuşanabileceğin bir elbise lakin yağmur, Sen ıslanmadan da kalbini yıkayan bil

AŞK BANA YAĞMURDA GELSİN...

Aslında bir vedaya hazırlanmıştı sözlerim,bu yüzden kelimelerim kayıptı,geciktim.Ama bir gece bununla karşılaştım ve bir elimde dostum yağmur, diğer elimde sımsıkı avuçladığım melodiler bana bunları yazdırdı ...  Saat 4.51 Şafak sökmeye yakın gece kızıla boyandı o alışık olduğum koyu karanlığın yerinde şimdi dopdolu bir kızıl vardı ... Dayanamadı, ben masa başından kalkıp içeri gelinceye dek damla damla estirdi yaşlarını bu kez yavaş ve usulca değildi... Bu kez sanki birine kızmış gibiydi. Deliydi .. Delirmişti .. Şimşekleri peşi ardına geldi Gece kızıldı. Gece korkmuş..     Ve ben onun şarkısına aşıktım.Sustum kitabı usulca yatağın üzerine bıraktım,duyduğumu bilmesin diye sessizce pencerenin ardından onu dinledim. Cama vuruyordu tane tane, bir iki belki de binlercesi... Çocuktum saymaya kalkardım damlaların birleştiği anları ama şimdi geçmiş peşinde kaybettiğim, şehir sokaklarının,sahte düş kırıklıklarının darmadağın ettiği  sabahın sessiz ayrılığında, saymayı unuttum.  S

3 NOKTALI ...

Ben geldim ... Garip bir ben yazısına daha hazır olun ! Sözleri var ama bestelenmemiş bir şarkı, kitap arasında unutulmuş notlar,  dizelere iliştirilmiş do re mi fa... tadında birkaç nota kırıntısı ve delirmiş ruhum... Kelimelerim oyuncağımdı. Sözlerim dillenmeden önce şekilden şekile girer zihnimde defalarca yer değiştirir ve en sonunda yerli yerinde net bir şekilde seslenirdi ama ben ne zaman ... üç noktalı cümleler kurar oldum ne zamandır kelimelerim bu kadar yalnız ?                                               SENCE ?                                            Ahh... Tamam anladık. Ben bu konuda koca bir aptalım... Neden mi ?                                           O, BU , ŞU                                      Hiçbir sebep yokken                                                  Sahi ,                           Neden hala cevap bekliyorum ki? Beklemek ... Bunun cevabını vermeyeceğim. Ki beni tercih yapmak zorunda bırakmaya çalıştığın ve kaybolduğun

Hüznün Gece Bekçisi Beni Kapıda Bırakırsa ...

 Merhaba, Benim efsanenin birinden kaçmış kırmızı kader ipliği blogunun bilmediğim ama var olduğuna inandığım hayali okurları ... Bu gece rüzgar ters yönden esti olacak ki  biraz  diğer yarım kayıp, kokusu var ama sesini duyamıyorum yani iç sesim suskun bu gece,aslında konuşması gerekti çünkü babasının kızı Micky bu gece babasını yolcu etti. Biraz buruk içim,aklım hala onda.  Oysa daha iki gün önce ne çok ağlatmıştı beni. Babam,benim babam kıyamadığım, kırıldığım tek sözü ile deli gibi ağladığım babam ahhh ben,bu adamdan ayrı kalmaktan nefret ediyorum.Benim babam her şeyim; kavgam, sevgilim, göz yaşlarım, eğlencem, gülüşlerim, delim, çılgınlığına hayran kaldığım özgür ruhlu delikanlım, serserim, ilk aşkım, moda ikonum, mükemmel aşçım, dilli düdük kaynanam, sürekli adımı tekrarlayan papağanım, yaşım, Edi'sinin büdüsü, bitter çikolatam, büyümemiş koca yürekli çocuğum, dostum, kırgınlığım, kızgınlığım, özlemim kısacası BABAM ...  Bunları neden yazıyorum bilmiyorum ama şu an kalbi